Ekonomik dalgalanmaların yoğun olduğu dönemlerde, Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) katılımcıları da haklı olarak çeşitli sorularla karşı karşıya kalıyor. “Garantili getiri mümkün mü?”, “Mevduata benzer kazanç sunan fon var mı?” veya “Altın hâlâ güvenli liman mı?” gibi başlıklar son dönemde BES gündeminde sıkça tartışılıyor. İşte bu noktada devreye yeni bir içerik serisi olan BES Gündem giriyor. Uzmanlarımızdan Aysan ve moderatör Güliz, her bölümde bu önemli konuları masaya yatırarak katılımcılara yol haritası sunmayı amaçlıyor.
Garantili Getiri Beklentisi
Birçok BES katılımcısı, belirsiz dönemlerde mevduat oranına yakın, hatta onu aşabilen “garantili fon paketleri” arzusunda. Oysa BES’in temel doğası, farklı varlık türlerine yatırım yaparak piyasa bazlı getiriler sunmaktan geçiyor. Yani burada “tam garantili” bir yapı bulunmuyor. Ancak bu, tamamen çaresiz olduğunuz anlamına gelmiyor. Para piyasası fonu veya kamu borçlanma araçlarını içeren fonlar, dalgalanmalara daha dayanıklı bir yol sağlayabiliyor. Bu tür daha muhafazakâr fonlar sayesinde, tam manasıyla garanti olmasa da nispeten istikrarlı performans yakalamak mümkün.
“Mevduattan Fazla Kazandırır mı?”
BES’in en çok merak edilen konularından biri de mevduat alternatifi olup olmadığı. Kısa vadede mevduat sabit bir oran sunduğu için cazip gelebilir; ancak BES uzun vadeli bir planlama aracı olarak devlet katkısı devreye girdiğinde daha yüksek potansiyel getiri vadedebiliyor. Burada anahtar kelime “sabır”. Yatırım fonlarının ve devlet katkısının birleşik etkisi, uzun vadede mevduatın sağlayabileceği getiriyi geçme şansı sunabilir.
Altına Güven Devam Ediyor mu?
Altın, genellikle enflasyon dönemlerinde güvenilir görülse de bazen küresel faiz oranları, jeopolitik riskler veya yatırımcı davranışları sebebiyle beklentileri karşılamayabilir. Bu, altının tamamen işlevini yitirdiği anlamına gelmez; sadece her enstrüman gibi inişli çıkışlı dönemleri olduğu gerçeğini hatırlatır. Portföy çeşitlendirmesinde altına yine yer vermek mantıklı olabilir, ancak tek başına tüm fonlarınızı altına aktarmak, yüksek bir risk almanız anlamına gelir. Bu nedenle “denge unsuru” olarak konumlandırmak en doğrusu.
Yabancı Fonlar ve Fon Değişikliği
Teknoloji sektörü veya yabancı borsalardaki yükseliş dönemlerinde, birçok kişi “Tüm paramı bu alana yönlendirmeli miyim?” diye düşünüyor. Aysan’ın önerisi ise, “hepsi ya da hiç” yaklaşımı yerine portföyün belirli bir yüzdesini bu fonlara ayırmak. Böylece yükselişten yararlanırken olası gerilemelerde büyük kayıplardan korunaklı kalabilirsiniz. Ayrıca, BES’in sunduğu yılda 12 kez fon dağılımı değiştirme hakkını akıllıca kullanmak önemli. Örneğin, piyasada sert dalgalanmalar başladığında, hisse fonlarından daha muhafazakâr fonlara ya da tam tersi yönde geçiş yapabilirsiniz.
Risk Profili ve Çeşitlendirme
Son olarak, “Hangi fon daha iyi?” sorusunun tek bir cevabı olmadığını vurgulamak lazım. Çünkü bu tamamen kişisel risk iştahınıza, yaşınıza, hedeflerinize ve zaman ufkunuza bağlı. 20’li yaşlardaki biri, daha yüksek riskli fonları tolere edebilirken; emekliliğe az kalmış bir katılımcı, stabil, tahvil ağırlıklı fonlarla daha rahat edebilir. Çeşitlendirme burada en kritik nokta. Portföyünüzü altın, yabancı menkul kıymetler, hisse fonları ve borçlanma araçları gibi farklı enstrümanlara bölerek, dalgalı dönemlerde riski dağıtabilirsiniz.
Sonuç: Pusulanız Uzun Vadeli Strateji Olmalı
BES Gündem, finansal belirsizliklerin arttığı dönemlerde katılımcıların merak ettiği sorulara uzman gözüyle yanıt sunuyor. “Garantili getiri mümkün mü?” ya da “Vadeli mevduat mı, BES mi?” gibi sorular, aslında uzun vadeli bakış açısı ve sabırla daha net cevaplar bulabilir. Burada da kısa vadeli tahminler yerine, sağlam bir strateji, düzenli katkı ve gerektiğinde fon dağılımını değiştirme hakkını doğru kullanmak ön plana çıkıyor.
Yatırım kararları her zaman risk içerir, ancak doğru bilgi, uzman desteği ve çeşitlendirme sayesinde bu risk daha yönetilebilir hale gelir. BES Gündem serisi tam da bu noktada devreye girerek, hem yeni başlayanlara hem de deneyimli katılımcılara ışık tutmayı hedefliyor. Siz de bu rehberliğe kulak vererek, bireysel emeklilik yolculuğunuzu daha sağlam adımlarla sürdürebilirsiniz.